ABDİ İPEKÇİ CAD. NİŞANTAŞI, İSTANBUL

Burun Estetiği İçin İdeal Olmayan Kişiler

Burun estetiği kızlarda ve erkeklerde, reşit olduktan sonra rahatlıkla uygulanabilen estetikler arasında. Burnun gelişimi tamamlandıktan sonra kişinin memnun olmadığı bir burunla yaşamak için sebebi kalmıyor. Kolaylaşan ve kesinlikle daha konforlu hale gelen burun estetiği sayesinde insanlar görünüşünden çok daha mutlu.

Yaşınız reşit olsa dahi burun estetiği için uygun bir aday olduğunuza emin misiniz?

Bazı kişiler vücut durumu, psikolojik problemleri ya da gerçekçi olmayan beklentileri yüzünden burun estetiği için uygun adaylar olamıyorlar. Birçok doktor bu kişilerden istek gelse dahi estetiği yapmayı reddedebiliyorlar. Çünkü bazı durumlarda kişinin, ne kadar güzel bir burun yapılırsa yapılsın tatmin olmayacağı daha en baştan belli oluyor.

Burun Estetiği için Uygun Görülmeyen Kişiler Kimler?

burun estetiğiÇok ileri yaşta olup, bu ileri yaşa bir de ciddi kronik hastalıkların eşlik ettiği kişilere burun estetiği uygulanması tavsiye edilmiyor. Burun estetiği için herhangi bir yaş sınırı konulmamış olsa da çok ilerlemiş yaşlarda pek de uygun görülmüyor. Kalp, diyabet gibi kronik, ciddi rahatsızlıklar ilerleyen yaşla birleştiğinde burun estetiğini arka plana çekiyor.

Önceki burun estetiğinden memnun olmayan ya da estetikle şekil kazandırılmış burnuna darbe alan kişiler için ek bir tane daha burun estetiği yapılabiliyor. Ama bu sadece bir kereye mahsus bir şey. Sonrasında burnun sahip olması gereken kemiklere, kıkırdak dokuya zarar verilebiliyor. Bu nedenle doktorlar üçüncü bir burun estetiği için çok da yardımcı olamıyorlar.

Psikolojinin Önemi…

Ciddi psikiyatrik problemleri olan kişilerin kaçış yollarından biridir estetik. Ancak sonrasında daha büyük sorunlara yol açabilen estetik operasyonlar psikiyatrik problemler devam ettiği sürece çok da tavsiye edilmiyor. Kişinin ruhsal anlamda buhran geçirdiği bu zamanlarda bu tür değişiklikler durumu daha da kötüye götürebiliyor.

Bir başka psikolojik problem ise burnu takıntı haline getirmek. Burnunuzun yapısından memnun olmayabilirsiniz ama bunu bütün hayatınıza mal olan bir takıntı haline getirmek psikolojik açıdan sizi yıpratacaktır. Bu durum da doktorlarda ideal bir hasta olmadığınız düşüncesini doğurabiliyor.

Doktorların gerçekleştirmek istemediği bir diğer burun estetiği ise kişinin kendisinin karar vermediği durumda oluyor. Kişi kendi burnuyla ilgili bir problem yaşamasa da eşi, sevgilisi ya da ailesinden birinin kişiye özgüvensizlik aşılaması ile kendini bu estetiğe mecbur hissediyor. Bu şekilde eşini ya da ailesini mutlu edeceği düşüncesine kapılıyor ve psikolojik anlamda buna zorlanıyor. Açık bir baskı görmese de ona yöneltilen ‘burnunun güzel olmadığı’ düşüncesi kendisine dayatılıyor. Bu durumda doktorlar estetiği önermiyor. Çünkü estetiğin asıl amacı kişinin sağlık ve görünüş yönünden mutlu olmasını sağlamaktır. Kişinin başkalarını mutlu etmek için kalkıştığı bir estetik operasyon asıl amacından sapmaktadır. Bu durum, gerek burun estetiğinde gerekse diğer estetiklerde sonuna kadar geçerlidir.

Sigara içen hastalar sadece burun estetiğinde değil, diğer estetiklerde de ideal hasta olarak gözükmüyorlar. Her tıbbi müdahale gibi estetik operasyonlarda da kan dolaşımı iyileşme sürecinde büyük önem arz ediyor. Sigara ise kan dolaşımızın en büyük düşmanlarından. Damarlarımızı tıkayan ve kan dolaşımızı yavaşlatan sigara, estetik sonrası iyileşme süresini uzatırken aynı zamanda kılcal damar problemlerine neden oluyor. Doktorlar bu nedenle hastalarından sigarayı bırakmalarını, en azından ameliyattan önce ve sonra uzunca bir süre içmemelerini tavsiye ediyor.

Burun estetiği için ideal hasta olarak görülmeyen kişiler ise burun estetiğinin kişiye özel bir estetik olduğuna ikna edilemeyen kişiler. Ellerinde beğendikleri bir ünlünün fotoğrafını bulunduran kişiler sadece ve sadece o kişinin burnunu talep ederler. Bu durum birçok doktorun onaylamayacağı durumlardan biri olup, kişiyi muhtemelen sonrasında da tatmin etmeyecektir. Çünkü estetik operasyonların bir diğer amacı, birine benzemek değil, elde olanı en iyi duruma getirmektir.